Yaşam boyunca büyük miktarda havayı kullanmamıza rağmen, genellikle nefes almanın önemini fark etmeyiz. Burnumuzu tıkayıp ağzımızı kapattığımızda nefesin ne kadar önemli olduğunu anlarız. Eskiden insanlar, insan ömrünün aldığı nefes sayısıyla ölçüldüğünü düşünürlerdi. Aslında bunun nedeni, diyaframdan konuşmanın sağladığı faydalardı. Osmanlı döneminde hattatların uzun ömürlü olduğu tespit edilmiştir. Hattatlar, hat çizerken ellerinin titrememesi veya yalpa yapmaması için nefeslerini tutarlardı. Düzenli diyafram nefesi almak, uzun ömürlü olmanın bir nedeni olabilir. Ses sanatçıları da diyaframdan konuşurlar; aksi takdirde şarkı söylemeye nefesleri yetmezdi.

Diyafram, mide üstünde ve akciğerler arasında bulunan ince kas dokusudur. Bu kas dokusu istemli olarak çalışır, yani biz istersek çalışır. Diyaframdan konuşmak istediğimizde bu kas dokusunu kontrol ederiz. Eğer nefes alacaksak, diyafram kası karın boşluğuna bası yaparak akciğerlerin alt kısmının genişlemesini sağlar. Bu durumda akciğerlerin alt tarafı hava ile dolar ve bu hava, nefes borusu aracılığıyla ağızdan çıkar. Diyafram kasları çalıştığında, orta ve üst solunum kasları da harekete geçer ve yüzde otuz oranında normalden fazla hava tutulur. Diyafram yönünde hareket ile yüzde elli olmak üzere, toplamda yüzde seksen oranında normal nefes alıştan fazla nefes alınır.

Sağlıklı yaşam için yapılan spor aşamasında alınan nefes genellikle diyafram nefesi değildir. Nefesinizi kontrol ettiğiniz ölçüde hayatınızı kontrol edersiniz. Geçmiş dönemlerden beri insanlar, nasıl rahatlarlarsa o şekilde nefes almaları gerektiğini düşünmüşlerdir. Bu nefes kontrolü teknikleri, bir sisteme bağlanmıştır. Bu sistemler arasında yoga ve meditasyon gibi uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamalar sırasında yapılan işlem, diyaframdan konuşma veya nefes almadır.

Özellikle şarkıcılar ve profesyonel konuşmacılar, diyaframdan konuşmayı tercih ederler. Bu yöntem, uzun ve noktasız cümleler kurabilmek için kullanılır. Şarkıcılar, şarkı sözlerini uzatabilmek ve akciğerlere daha fazla hava doldurabilmek için diyaframı kullanırlar. Diyaframı iyi kullanan şarkıcılar, akciğerlere şekil vererek diyaframın basıncı ile sözlerin ağızdan çıkmasını sağlarlar. Bu durumda ses tonu daha keskin ve güçlü olabilir.

Diyaframdan konuşmak, kanda bulunan oksijen miktarını artırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, diyaframdan konuşurken harcadığımız enerji, normal nefes alışverişten daha azdır. İnsanların yorgunluk anında ve bir asabiyet anında derin bir nefes alarak rahatlamalarının ve enerji toplamalarının nedeni budur.

Konuşurken hızlı nefes almadan, gerilmeden ve gürültü yapmadan nefes almalıyız. Bu durumda akciğerlerin alt kısmının şiştiğini göreceksiniz. Ayrıca burundan nefes alıp ağızdan vermek gerekir. Nefes alış bir saniye sürmeli, dört saniye tutmalı ve iki saniye de konuşarak geri verilmelidir. Ciğerlere havayı mümkün olduğunca fazla doldurmalı ve mümkün olduğunca içimizde tutmalıyız. Ciğerlerde fazla oksijen ilk başlarda baş dönmesi yapabilir, ancak bu durum bir süre sonra düzelecektir. Burada amaç, ciğerlerin büyütülmesidir. İdeal diyafram konuşması kısa sürede gerçekleşmez; sabırlı olmak gerekir.

Ciğerlerdeki havayı gırtlağı sıkarak tutarsanız, boğazınızın yorulduğunu ve sesinizin çatallandığını fark edersiniz. Ayrıca konuşurken sesinizin yorgun olduğunu gözlemlersiniz. Aldığınız havanın uzun süre kullanılması, diyafram konuşmasında esastır.

Diyafram nefesi sadece ses sanatçıları ve profesyonel konuşmacılar için değil, aynı zamanda stres yönetimi ve genel sağlık için de önemlidir. Diyafram nefesi almak, vücudun oksijen seviyelerini artırarak enerji seviyelerini yükseltir ve zihinsel berraklığı artırır. Aynı zamanda, diyafram nefesi almanın kan basıncını düşürdüğü ve kalp sağlığını iyileştirdiği de bilinmektedir.